Son dönemlerde sosyal medya, neredeyse medyadan daha fazla kullanılır ve takip edilir oldu. Kimi zaman haber bültenlerinden önce, olup bitenleri sosyal medyadan öğreniyoruz. Bu kadar büyük bir gücün insanlar üzerindeki etkisi de yadsınamaz ölçüde büyük olmalı. Aslında öyle de. Çünkü gündelik hayattaki tüm başımıza gelenleri sosyal medyada paylaşır hale geldik. Mutluluklarımızı, üzüntülerimizi arkadaşlarımızla sosyal medya üzerinden paylaşıyoruz. Sosyal medya deyince herkesin aklına öncelikle Facebook, Twitter, Instagram üçlüsü gelir. Şuan en fazla rağbet görenler bunlar.

Peki, sosyal medya sizi nasıl etkiliyor hiç düşündünüz mü? Sadece bu ortamlarda paylaşım yapabilmek adına bile bazı şeyler yapıyoruz. Dur bir dakika bunu hemen paylaşmalıyım cümlesini oldukça duymuşsunuzdur. Hepsini bir kenara bırakalım. Sosyal medya aslına, asıl sosyal yaşamı öldürmeye başladı. Komşularımıza daha az gidiyoruz. Arkadaşlarımıza bire bir sıcak temasla vereceğimiz düğün davetiyemizi, daha basit bir yöntemle sosyal medya üzerinden gönderiyoruz. Sosyal medya, maalesef birçok değer yargımızı yok ediyor. Biz de göz göre göre buna alet oluyoruz. O kadar saçma şeyler paylaşılıyor ki bazen kızıp kapatmak zorunda kalıyorum. Acaba bu sosyal paylaşım sitelerinin kurucuları, tüm bu olanları o zamanlar düşünmüşler miydi? Belki de kasıtlıdır bilemeyiz. Ama hayatımızı son derece olumsuz etkilediği de ortada.

Sadece sosyal medyadaki paylaşımları uğruna yaşayanlar bile var. Çılgınlar gibi paylaşım yapıp, Takip et beni takip edeyim seni mantığı ile hareket ediyorlar. Oysaki bu kadar güçlü bir ağ, ne kadar da güzel kullanılabilir. Örneklerini de çok gördük aslında. Toplumdaki bir takım olumsuzluklara karşı çözüm aradık, herkes görüşlerini konu başlıkları altında paylaştı. Dertlerimizi paylaştık bu ortamlarda. Aslında bir köy kahvesindeki paylaşımdan pek de bir farkı yok. Tabi buna sosyal medya çılgınları dâhil değil. Çünkü bu ortamları harika kullananlar da var. Düşüncelerini listesindeki arkadaşlarıyla düzgün bir şekilde paylaşan kişiler var. Büyük şirketlerin, markaların, hepsinin sosyal medya ortamlarında hesapları var. Bu şekilde reklamlarını yapıyorlar. Ama şu da bir gerçek unutmayalım, kumarı her zaman oynatan kazanır. Asıl reklamı onlar yapmış oluyorlar. Asıl maddi kazancı onlar sağlıyorlar. Elbette kazanç sağlayacaklar haklarıdır. Ama kendi değerlerimizi sosyal medya üzerindeki paylaşımlarımıza değişmeyelim. Oradaki davranışlarımızı yakın çevremizde yapalım, fiziki çevremizde yapalım. Yukarıda da belirttim. Düğün davetiyemizi oralardan paylaşmayalım. En azından ulaşabildiğimiz arkadaşlarımızı ziyaret edelim, bir çayını içelim. Hal hatır sorup sohbet edelim.

Son zamanlarda moda olan başka bir olgu daha var.  O da bazı sosyal medya sitelerinin kullanıcılarına sağladığı oyun oynama imkânları. Saatlerini burada harcayan arkadaşlarım var. Sabahtan akşama kadar oyun oynuyorlar. Hani gençlik üretkendi? Üzgünüm ama şu an sosyal medya üzerinden bol keseden atmanın dışında becerdiğimiz elle tutulur bir şey yok. İstenilen de bu! Değer yargılarımızı unutur, başka şeylerle meşgul olursak, toplumdaki birçok gelişmeye kayıtsız kalırız. Sürekli farklı bir gündemimiz olur. Evimizde bilgisayarımızın başında saatlerimizi harcarsak, dışarı çıkıp arkadaşlarımızla top oynayamayız. Misket oynayan çocuk kaldı mı? Anca ücra köylerde belki. Herkesin elinde bir cep telefonu sosyal medya peşinde. Elbette lafım meclisten dışarı, herkes aynı değildir. Ama sosyal medyayı etkili kullanıp, hem de değerlerimizi unutmazsak, asıl o zaman faydalı bir hal alır sosyal medya. Harika derecede faydalı bir sosyal ürün olan bu paylaşım sitelerini etkili kullanırsak, maddi kazanç bile sağlayabiliriz. İnanın bu çok kolay. Deneyen biri olarak söylüyorum. Ama arada da komşunuza uğrayıp bir kahve içmeyi ihmal etmeyin.

Paylaş
Önceki İçerikMazda 6 Fiyatı Açıklandı
Sonraki İçerikNokia Ruhu Olan Akıllı Telefon
Seyhan Arslan
1973 Trabzon doğumlu, Anadolu ünüversitesi 4 yıllık İktisat mezunu , evli ve iki çocuk annesi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz